|
SÖZÜN KIYMETİNİ BİLMEK GEREK 15.03.2020
Ağzımızdan çıkan her kelimeye söz denir. Söz vardır kıymetlidir, söz vardır hiçbir değeri yoktur.
Ağzı olan herkes konuşur amma çoğumuz söylediklerimizi duymayız. Öfke ve neşeli halimizde laf olsun diye olumlu veya olumsuz sözler sarfederiz. Söz gümüşse sükut altındır, demiş atalarımız. Buna göre az konuşup çok sükut etmek gerekir değil mi? Rasulüllah'ın da ahlakı bu değil miydi?
Bir gün hoca Nasruddin'e sormuşlar. Hocam bir insanın kalitesini nasıl biliriz? Hoca cevaben: ”bir insan ki konuşulduğunda iyi bir dinleyici olursa konuştuğunda da konuştuklarını kulağı duyarsa” demiştir.
Peygamberimizden nasihat isteyen bir kimseye Peygamberimiz ”kulil hakka ev liyesmut” (konuştuğun zaman Hakkı söyle yoksa sus” demiştir. Bir başka nasihatında da: ”kul amentü billahi sümme'stekım.” (Allah’a iman ettim de, sonra müstekım (doğru) ol buyurmuştur.
Dareynde sözlerin en güzeli “La ilahe illallah, Muhammed'ün Rasulüllah”dır. Kelimeleri yeni yeni teleffuz etmeye başlayan çocuklarımıza ezberleteceğimiz en güzel söz budur.
İman ile İslam’ı ifade eden sözlerle, inkar ile isyanı ifade eden sözler bir olur mu? Elbette bir değildir. Sözler; ses, mana ve ton itibariyle ya kurşun gibi ya da ipek gibi muhataplarımıza tesir eder. O halde sözlerimiz latif ve hak olmalıdır. Lüzumsuz yere bağırıp çağırarak laubalilik yapmamalıyız.
Muhataplarımız kim olursa olsun mülayim olmalı, gücün değil sözün tesirini kullanmalıyız. Rabbimiz Allah; Musa ile Harun (a.s.)'u Firavuna gönderdiğinde: ”O'na yumuşak söz söyleyin” demşti.
Ağzımızdan çıkan her söz zaptedilmekte olduğuna yakinen iman etmeliyiz. ”İnsan hiçbir söz söylemez ki, onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir melek bulunmasın” (Kaf suresi: 18)
Hal böyle olunca, ağzımızdan çıkan sözlere dikkat ederek sözün kıymetini müdrik olalım. Şaka da olsa yalan söz sahibini yalancı yapar. Komiklik olsun diye insanları oyalamak, batıl sözlerle onları eğlendirmek, maddi ya da manevi menfaat elde etmek için meddahlık yapmak müslümanın işi değildir.
Bu mevzuda hepimiz sorumluyuz. Hele hele ebeveynler, muallimler, vaizler ve konferans verenler, kitap yazanlar daha dikkatli olmalıdırlar.
Ne anlama geldiği belli olmayan uydurma, batıl, argo, müstehcen ve küfür sözler kullanılmamalı, vebal olduğu unutulmamalıdır. Öğretimde de buna dikkat edilmediği için dilimiz bozuldu. Yeni nesil düzgün konuşamaz hale geldi. Güzel konuşmak bir sanattır. İnsanlar güzel ve doğru konuştukları zaman anlaşır ve bir güç olurlar. Gönüller ısınır, insanlar arasında güven hasıl olur. Münafık ne kadar cazip konuşursa konuşsun yalan olduğu hemen anlaşılır. Sözlerimizin de tadı ve kokusu vardır. Samimi olmayan sözler muhatabını hemen incitir. Hacı Bektaşi Veli: ”incinsen de incitme” diyor. Fakat gönüller o kadar yufka ki, sözün tat ve kokusundan bile inciniyor. Mehmet Akif: ”sözüm doğru olsun da isterse ok gibi olsun” diyor. İlla ki, sözümüz herkes için latif ve doğru olmalı.
Sözün özü; ağzımızdan çıkan kelime ve cümlelere değer verelim. Çünki her sözümüz zaptediliyor, sonuçta hesabını vereceğiz. Hani Yunusun şöyle söylediğini hatırlayalım.
Söz ola kese savaşı / söz ola kestire başı / söz ola ağulu aşı / yağ ile bal eder bir söz.
Bekir Kaplan
Emekli Müftü
15.03.2020
Bu Makale: Eldesnet tarafından 16.03.2020 Tarihinde Yayınlanmıştır.
Web: Internet sitesi Eldesnet
Facebook: BURAYA tıklatınız.
Bu Makaleyi Pdf Olarak İndirmek için BURAYA tıklatınız.
Faydalı olması temennisiyle..
|
FOTOĞRAFLAR |
|
Görüntüler
Fotoğrafları daha büyük görebilmek için üzerine tıklayınız.
|
|