|
KUR'AN-I HAYATIMIZDA YAŞAYABİLİYORMUYUZ? 16.02.2020
Kur'an-ı Kerim Rabbimiz Allah'ın kitabıdır. Bu kitaba "Kelamullah"(Allah'ın sözü) diyoruz.
Hz. Muhammed (s.a.v.)'e indirilen ilahi emir, yasak ve haberleri ihtiva eden, akıl sahibi insanları dünya ve ahiret mutluluğuna davet eden kitaba Kur'an-ı Kerim diye inanırız. "Hiç şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlara hidayet rehberidir" diye kabul etmiş ve öylece de iman etmişizdir.
Yakinen şunu iyi biliyoruz ki, kitabımız Kur'an huzur ve sükunumuzun kaynağıdır. Tüm kitapların anasıdır. Bu kitabı okuyup anlamayan bir insan kitap okudum diyemez. Çünki, Peygamberimizin ifadesiyle Kur'an, "geçmişin ve geleceğin habercisi"dir. O, "Oku" emriyle başlamış lakin bizler sadece "lafız itibariyle" okumayı anlamış, hayatımıza çeki düzen veren bir kitap olarak okuyamamışız. Bir ömür hayatımızın ilahi reçetesi olarak değerlendirememişiz. Yüzlerce kitap okuduğunu söyleyen, kayda değer bir üniversite mezunu olan biri TVde "MUSHAF"ın anlamını bilmeyeceğini söylemişti.
Peygamberimizin "sizin en hayırlınız Kur'an-ı öğrenen ve öğreteninizdir."buyruğu yüzünden okuma kabul edilmiş,insanın ahlaki yönüne hitap ettiği düşünülmemiştir.
Halbu ki, Aişe validemiz; Peygamberimizin ahlakı sorulduğunda; "O'nun ahlakı Kur'andı, siz Kur'an okumuyor musunuz" diye cevap vermişti.
Demek ki, biz okuyoruz da bize verilen ilahi mesajların neler olduğu hakkında tefekkür edemiyoruz. "Sizin en hayırlınız kur'an-ı öğrenen ve öğreteninizdir" dediği kimseler arap harflerini biliyorlardı. Burada: "Kur'an-ı öğrenin, öğretin"de hayatınıza çeki düzen verin emri vardır diyemez miyiz? Şirkten ve cahili adetlerden vaz geçin, demek olamaz mı?
Elbette Kur'an-ı dua kasdıyla okumak, hatim yaparak şifa ve huzur beklemek doğrudur. İnsana ibadet sevabı kazandırır. Fakat bu ikinci sıradadır. Birinci sırada; öğrenmek hayatı, öğrendiğimiz helal-haram ve ilahi haberlere göre yaşamaktır.
Şurası muhakkaktır ki, her mü'min Kur'an-ı öğrenmek ve öğretmekle sorumludur. Çün ki, mü'minim diyen herkes kitab-ı ilahiye imanı zorla değil kendi arzusuyla kabul etmiştir.
Hulasa; bugüne kadar Kur'an'a dair öğrendiklerimize, duyduklarımıza bir bakalım. Kur'anın Haram dediklerinin kaçtanesini terk ediyoruz, helal dediklerinin kaçtanesini aksatmadan yapıyoruz? Ğıybet, yalan, aldatma, kibir, alkol, kumar vb. hayatımızdan çıkmış mı?
Allah'a kulluğumuz ne kadar, yoksa nefsimize mi itaat ediyoruz? Namaza dikkatimiz ne derece? Diğer ibadetlerimiz ne alemde? Kur'an'ı ilmi ve fenni yönden ne kadar anlamaya çalışıyoruz? Yalnızlıktan kurtulup huzur bulmak için günde kaç defa Kur'anla beraber oluyoruz? Yoksa bu bizim işimiz değil hocaların işi mi diyoruz.
Kur'an ve Peygamberimizin sahih sünneti (hayatı) bizim dünya ve ahiret hayatımız için huzur ve şifa kaynağıdır.
Kur'an'ı okuyup anlayarak Müslümanlığı kabul eden ğayr-i müslimler yakini imana ve Salih bir amele sahip oluyorlar da, babamız-anamız ve toplumdan miras kalan bir din öğretimi ile Müslümanım diyen bizler Kur'an ve sünnet-i Rasule göre yaşayamıyor, dinimiz ve onun kaynağı kitabın kıymetini bilemiyoruz.
Kur'an ve Peygamberimizin sünnetini öğrenen, öğreten ve öğrendiklerini hayatına yansıtanlara ne mutlu!
Bekir Kaplan
Emekli Müftü
Bu Makale: Eldesnet tarafından 15.02.2020 Tarihinde Yayınlanmıştır. Web: https://eldesnet.tr.gg
Facebook: https://www.facebook.com/groups/124620934216887
Bu Makaleyi Pdf Olarak İndirmek için BURAYA tıklatınız.
Faydalı olması temennisiyle..
|
FOTOĞRAFLAR |
|
Görüntüler
Fotoğrafları daha büyük görebilmek için üzerine tıklayınız.
|
|